Boşanma davaları çeşitli nedenlerle açılabilir. Eşlerin anlaşmazlık yaşadığı çok sayıda konu arasında çocuk sahibi olmayı istememek de yer alabilir. Türk Aile Hukuku kapsamında ise mevzuatlar ve içtihatlar dikkate alındığında eşlerin çocuk sahibi olmak zorunda bırakıldığı bir düzenleme söz konusu değildir.
Eşlerden birinin diğer eşi çocuk sahibi olmaya zorlama hakkı bulunmaz. Bunun yanı sıra çocuk sahibi olma konusunda özlem duyan eş diğer eşin bu tarz bir düşünceye sahip olmadığını bilmeden evlendiğinde ileride karşılaşılabilecek sorunlar arasında bu durum yer alabilmektedir.
Evlilik birliğini temelden sarsan davranışlar şiddetli geçimsizlik başlığı altında ele alınmaktadır. Şiddetli geçimsizliğin ortaya çıktığı hallerde eşler arasında ortaya çıkan fikir ve duygu ayrılıklarından söz edilmesi gerekir. Eşlerden birinin çocuk sahibi olmayı istememenin boşanma sebebi olarak değerlendirilebilmesi hukuki açıdan mümkündür.
Çocuk sahibi olmayı istemeyen eş ile çocuk sahibi olmayı isteyen eş arasında oluşabilecek fikir ayrılıkları evlilik birliği sürerken çeşitli çatışmaların yaşanmasına yol açabileceğinden mahkemece bu durum boşanma sebebi olarak kabul edilebilir. Evlenme ile tam ve sürekli bir yaşam ortaklığı kurulur.
Evlilik birliği hukuk düzeninin belirlemiş olduğu kurallar çerçevesinde ve şekil şartına uygun olarak gerçekleştirilir. Evlilik birliğinin bir diğer özelliği de toplumsal, hukuksal ve ahlaksal bir kurum olma özelliğidir. Evlilik birliği içinde eşlerden birinin çocuk istememesi diğerinin ise çocuk sahibi olmak istemesi durumunda fikir ayrılıkları oluşabilir.
Çocuk istemeyen eşin kadın ya da erkek herhangi biri olması mümkündür. Türk Hukuk sisteminde kadın ve erkeğin yasalar karşısında eşit tutulduğu görülmektedir. Bu sebeple de kadın ya da erkeğin çocuk istememesi durumunda kanun önünde eşit hakları bulunur.
Kısır Olmak Boşanma Nedeni midir?
Kısırlığın tek başına boşanma sebebi olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Boşanma sebebi olarak gösterilebilecek tek hastalık akıl hastalığı olurken diğer rahatsızlıklar için bu tarz bir durum geçerli olmaz.
Kısırlık boşanma sebebi olmamakla beraber tedavi sürecinde eşine destek olmayan taraf kusurlu kabul edileceğinden boşanma davası söz konusu olursa bu eşin kusuru dikkate alınır. Boşanma davası sırasında kusurlu olan eşin maddi ve manevi tazminat taleplerinin yanı sıra nafaka talepleri de ayrıca değerlendirilmektedir.
Bebek Aldırmak Boşanma Sebebi mi?
Bebek aldırmak söz konusu ise ve bu işlem sırasında diğer eşin rızası yoksa boşanma davası açılması halinde rıza dışı bebeği aldıran eş için kusurlu kabul edilme gündeme gelir. Bebek 10 haftadan büyükse ve aldırılması halinde cezai yaptırım söz konusu olur.
Kürtaj yapılacağı zaman eşin rızası alınmazsa bunun da cezai yaptırımı vardır. Boşanma davasında taraflardan birinin daha fazla kusurlu olması halinde maddi ve manevi tazminat talebi ya da nafaka talebi oluşturulamamaktadır.
Eşi Çocuk Sahibi Olmaya Zorlamak Mümkün mü?
Eşlerden biri diğerini çocuk sahibi olma konusunda zorlama hakkına sahip değildir. Hukukta bu konuda herhangi bir yasa ya da kural bulunmaz. Hiçbir birey bir sonraki jenerasyonun üretilmesi konusunda zorlanamaz.
Her birey çocuk sahibi olup olmamaya karar verme hakkına sahiptir. Bu sebeple çocuk sahibi olma konusunda kimse zorlanamaz. Türk Hukuku’nda bireyler çocuk sahibi olmaya zorlanmamaktadır. Türk Hukuku bireyleri çocuk sahibi olmaya zorlayan bir hukuk sistemine sahip olmadığı gibi evli kişilerin de bu konuda zorlanmasını içeren herhangi bir yasa ya da kuralları içermemektedir.
Son olarak, gerek taraflardan birinin çocuk sahibi olmayı istememesi sebebiyle gerekse diğer sebeplerle açılacak boşanma davalarında telafisi güç kayıplar yaşanmaması adına boşanma avukatı yardımına başvurulması en sağlıklı yaklaşım olacaktır.