Kefalette Eşin Rızası

Borç alacak ilişkisini ilgilendiren konulardan biri de kefalet sözleşmesidir. Kefalet sözleşmesi kapsamında kefil olan kişi alacaklıya karşı sorumlu hale gelir. Borçlu borcunu ifa etmediği takdirde kişisel olarak sorumlu olmayı üstlenen kefil, buna mukabil bir sözleşme imzalar.

Kefalet ilişkisi sırasında kefil, adi kefalet yapabileceği gibi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak da sözleşmeyi imzalayabilir. Bu durumda alacaklı borçludan borcunu tahsil edemediğinde iki ayrı yolla hareket edebilir.

Adi kefalet söz konusu ise alacaklı önce borçluya gitmek zorunda olurken müşterek borçlu müteselsil kefil ilişkisinde doğrudan alacaklı kefile giderek borcu tahsil edebilmektedir. Kefalet sözleşmesindeki taraflar alacaklı ve kefil olmaktadır. Bu sözleşme kapsamında kefil, borç ilişkisine taraf olmaktadır.

Kefalet Sözleşmesi Şartları

Kanun koyucu kefalet sözleşmeleri ile ilgili olarak sıkı şartlar öngörmektedir. Kefil olabilmek için de bazı koşulların sağlanmış olmasına bakılır. Öncelikle kefalet sözleşmesi yapılabilmesi için geçerli bir borç ilişkisinin varlığı söz konusu olmalıdır.

Sözleşme yazılı şekil şartına uygun olmalı ve kefilin sorumlu tutulacağı azami miktar da sözleşmede yer almalıdır. Kefalet tarihi, kefilin ayırt etme gücünde olması, kefil evli ise eşin rızası da kefalet sözleşmesi ve kefil olabilmek için gerekli şartlar arasındadır.

Eşin Rızası Alınmadan Kefil Olunur mu?

Aile birliğinin devamı ve sorunsuz bir şekilde yürüyebilmesi için kanun koyucu bazı konularda alınacak kararlar hakkında sınırlamaya giderken eşlerin tek taraflı olarak karar almasını sınırlandırır. Bunun sebebi ise aile birliğinin korunmasıdır.

Aile toplumun sağlıklı bir yapıda işlemesi için korunması gereken en temel yapı birimidir ve bu nedenle de yasalar aracılığı ile bazı konularda korunmaya çalışılır. Bireysel olarak karar alınması gerekli olduğunda eşler kefil olmak için birbirlerinden rıza almak zorundadır.

Bir eş kefil olmak istediğinde diğer eşten rızasını almakla yükümlü olur. Evli olmayanlar için kefalet ilişkisinde herhangi bir izne gerek duyulmazken evli olan çiftler bağımsız hareket edememektedir. Ailenin korunması için kanun koyucu kefalette eşin rızasını gerekli görmektedir.

Eşin Rızası ve Kefalet İlişkisi

Eşin rızası olmadan evlilik birliği sürerken kefil olunamamaktadır. Kanun koyucu yasalar aracılığı ile bunu uygularken mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı yoksa kanunlara uyulması zorunludur. Eşler yasal olarak ayrı yaşama hakkına sahip olmadığında birbirlerinin rızası olmadan kefil olamaz.

Kefil olmak isteyen eş diğer eşin yazılı rızasını almak kaydı ile bunu gerçekleştirebilir. Aksi durumda kefil olamayacaktır. Kefalet sözleşmesi kurulduktan sonra rıza gösterilmesi halinde de kefalet sözleşmesi geçerli olmaz. Sözleşme kurulmadan önce rızanın alınmış olması koşulu aranır.

Eşin rızasının alınması ise yazılı olma koşuluna bağlanmıştır. Kefalet sözleşmesinde geçerli olan yazılı şekil şartı eşin rızası alınacağı zaman da uyulması zorunlu olan bir kuraldır. Eşin rızası kefalet sözleşmesi kurulmadan önce ya da en geç kurulma anında alınmış olmalıdır. Aksi durumda sözleşme geçersiz hale gelir.

Kefalet ilişkisi ve sözleşmesine istinaden doğan hukuksal iş ve uyuşmazlıklarda aile ve boşanma avukatı yardımıyla ilerlenmesi, hatalı veya ihmali işlemlerin önlenerek hak ve menfaat kayıplarını önler.

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top